Öfkeli keçi boynuzu bitkisi
Çok çok eskilerde geçer masalımız.
O zaman çayırlardan bir çayırda 1001 bitki bir arada mutluluk içinde yaşıyorlarmış.
Bol güneş, verimli bir toprak, şırıl şırıl akan bir dere olur da bitkiler mutsuz olurlar mı hiç?
Çayırdaki bitkilerin mutluluğu keçilerin oraya dadanması ile son bulmuş.
Aslında keçilerde kendi açılarından haklılarmış.
İnsanlara süt vermek için yemeleri hem de bol bol yemeleri gerekiyormuş.
Bitkilerden pek çoğu bunu biliyormuş hatta aralarında işe yaramadan sararıp solmaktansa keçilere yardım etmek güzel kokularımızla tadımızla sütlerinin bol ve lezzetli olmasını sağlamak çok daha iyi diyenler bile varmış .
Ama çayırda bir bitki varmış ki o keçilere çok kızıyor "Ben dünyada kendimi bir kılkuyruk keçiye yedirmem.
Onlara öyle bir oyun oynayacağım ki benim yanıma yaklaşmaya hiçbir zaman cesaret edemeyecekler diyormuş da başka bir şey demiyormuş.
Çayırdaki bitkiler dillerinin döndüğünce bu öfkeli bitkiye yararlı olmanın mutluluğundan söz etmişler, onu kandırmaya çalışmışlar ama boşuna.
Öfkeli bitki günlerce keçilere karşı meyveleri nasıl koruyacağını düşünmüş durmuş.
Artık geceleri bile gözüne uyku girmiyormuş.
İşte uykusuz geçen gecelerden bir gece bir ateş böceği görmüş.
Ateş böceği gece uyuyamayan bir bitkiye ilk kez rastladığı için hemen onun yanına gelmiş.
Kuzum niye uyumadın sen? Benim bildiğim bitkiler hep geceleri uyurlar.
Öfkeli bitki dertli dertli içini çekmiş o zaman.
Sonra da bir bir anlatmış olanları.
Ateş böceği "Demek keçilere savaş açtın, iyi ama onların boynuzları var nasıl başa çıkacasın keçilerle?" diye sormuş.
Sonra onu da almış bir düşünce, ne kadar düşünmüş orasını bilmiyorum ama sonunda "Buldum buldum" diye bağırmaya başlamış.
Öfkeli bitkinin sormasına kalmadan da anlatmaya koyulmuş.
Neden sen de meyvelerini keçilerin boynuzuna benzer bir kılıfın içine koymuyorsun?
"Yarından tezi yok keçi boynuzu gibi sert kıvrık sivri uçlu meyve kutuları yap." demiş bir solukta.
Bitki çok beğenmiş bu fikri.
Hay aklınla bin yaşa sen ateş böceği, biraz uğraşırsam pekala keçi boynuzunun benzerlerini yapabilirim.
O kıllı hayvanlar da gelip yemeye kalkarlarsa dişlerini kırarlar diye keyifli keyifli gülmeye başlamış.
Hiç zaman yitirmeden de işe koyulmuş.
Çalışmanın azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz çocuklar.
Sonunda bir sabah öfkeli bitkinin her yanından keçi boynuzu gibi meyveler sarkmış.
Çayır bitkilerinin onu görünce şaşkınlıktan çiçek yaprakları bir karış açık kalmış.
Aaa... keçi boynuzuna bakın diye bağırışmışlar hep bir ağızdan.
O zaman öfkeli bitki kahkahalarla gülmüş "Beni tanımadınız mı? Nasıl da şaşırttım sizi... Keçileri de böyle şaşırtacağım.
Gerçekten de biraz sonra çayıra gelen keçilerin hiç biri dallarında tıpkı kendi boynuzları gibi kıvrık ve sivri boynuzlar asılı duran bitkiye yaklaşmaya cesaret edememiş.
O günden sonra da o bitkiye herkes keçi boynuzu demeye başlamış.
Gerçekten de keçi boynuzu bitkisinin meyveleri ne kadar çok keçilerin boynuzuna benzer değil mi çocuklar?
Siz keçi boynuzu sever misiniz?
این داستان ما در گذشتههای خیلی دور اتفاق افتاده است.
در آن زمان در یکی از دشتها هزار و یک گیاه با هم در خوشی زندگی میکردند.
مگر میشود نور آفتاب فراوان، خاک حاصلخیز و یک درهای که آب زلال از آن جاری باشد و گیاهان غمگین باشند؟
خوشبختی گیاهان دشت با آمدن بزها به آنجا به پایان رسید.
در واقع بزها هم به نوبه خودشان حق داشتند.
برای اینکه به انسانها شیر بدهند باید غذا میخوردند حتی خیلی خیلی باید غذا میخوردند.
خیلی از گیاهان این را میدانستند حتی در بین آنها گیاهانی بودند که میگفتند به جای آنکه بدون مفید بودن پژمرده شویم و از بین برویم، با کمک به بزها، بوی خوب و طعممان باعث میشویم که شیر بزها خوشمزهتر و بیشتر شود.
ولی در دشت یک گیاه بود که خیلی از بزها عصبانی بود که میگفت "من در این دنیا خودم را به یک بز دم پشمی نمیخورانم."
آنها را جوری گول خواهم زد که هیچوقت جرات نخواهند کرد نزدیک من بشوند.
گیاهان دشت تا جایی که زبانشان میچرخید (از دستشان بر میآمد) از شادی مفید بودن برای گیاه عصبانی میگفتند، سعی میکردند او را گوب بزنند ولی فایده نداشت.
گیاه عصبانی روزها به این فکر کرد که چطور میتواند میوههایش را از بزها در امان نگه دارد.
دیگر حتی شبها هم به چشمش خواب نمیآمد.
یکی از شبهایی که با بیخوابی میگذشت کفشدوزک را دید.
کفشدوزک چون اولین بار بود که با گیاهی که شب نخوابیده است روبرو میشود فورا پیش او رفت.
عزیزم تو چرا نخوابیدی؟ تا جایی که من میدانم گیاهان شبها خواب هستند.
در آن لحظه گیاه عصبانی ناراحت نفس عمیقی کشید.
یعد هم یکی یکی اتفاقات را تعریف کرد.
کفشدوزک پرسید "پس نسبت به بزها اعلان جنگ کردهای، خوبه ولی آنها شاخ دارند چطور میخواهی از پسشان بربیایی؟
بعد هم او به فکر فرو رفت، نمیدانم چقدر فکر کرد ولی در نهایت شروع کرد به فریاد زدن که "فهمیدم فهمیدم".
منتظر نشد تا گیاه عصبانی بپرسد و شروع به توضیح دادن کرد.
چرا تو هم میوههایت را داخل پوششی مثل شاخ بزها نمیگذاری؟
در یک نفس گفت "هر چه زودتر قوطیهای میوهای درست کن که مثل شاخ بز سفت، پیچ خورده و نوک تیز باشد."
گیاه خیلی از این فکر خوشش آمد.
دمت گرم کفشدوزک با این فکری که دادی، اگر کمی تلاش کنم میتوانم مشابه شاخ بزها را درست کنم.
اگر آن حیوانهای پشمی هم بیایند و از این میوهها بخورند دندانهایشان میشکند و شروع به خندیدن کرد.
بدون از دست دادن زمان شروع به کار کرد.
بچهها از دست پشتکار و عزم چیزی نمیتواند نجات پیدا کند.
بالاخره یک روز از کنار گیاه عصبانی میوههایی مثل شاخ بز آویزان بود.
گیاهان دشت وقتی او را دیدند برگ گلهایشان از تعجب باز مانده بود.
اِاِاِ....همه یک صدا داد زدند به شاخ بزها نگاه کنید.
آنوقت گیاه عصبانی قهقهه زنان خندید و گفت "من را نشناختید؟ دیدید چطور شما را متعجب کردم... بزها را هم به همین صورت متعجب خواهم کرد."
واقعا هم کمی بعد بزهایی که به دشت آمدند هیچ کدام جرئت نداشتند به گیاهی نزدیک بشوند که از شاخههایش شاخهای نوک تیز مثل شاخ خودشان آویزان بود.
بعد از آن روز هم همه به آن گیاه شاخ بز گفتند.
واقعا هم میوه گیاه شاخ بزی چقدر شبیه شاخ بزها است، مگر نه بچهها؟
شما شاخ بز دوست دارید؟