Kiraz ağacı
Bahçenin birinde bir kiraz ağacı varmış.
Ağacın önce beyaz çiçekleri sonrada kırmızı kırmızı kirazları olurmuş.
Kiraz ağacının kapısı konuklara açıkmış.
O hiç yalnız kalmazmış.
Kiraz ağacının bodrum katında köstebekler, solucanlar otururmuş.
Ağacın gövdesinde ise karıncalar böcekler bulunurmuş.
Üst kattaki konuklar ise çiçeklere gelen arılar, dallara konan kuşlarmış.
Bir gün kiraz ağacı evini dolduran bu konuklara dönmüş şöyle demiş:
Ey konuklar, söyleyin bakalım daha ne kadar zaman evimde konuk olacaksınız?
Bütün gün evimde rahat rahat oturuyorsunuz.
Peki bana ne kira ödüyorsunuz?
Konuklardan solucan ve köstebek hemen konuşmaya başlamışlar.
Bilir misin? Biz sana yararlı olmaya çalışıyoruz.
Köklerini saldığın toprağı gece gündüz eşeliyoruz.
Böylece sen köklerini rahatça daha derinlere salabiliyorsun, gelişiyorsun.
Üst kattaki arılar ise şöyle demişler:
Senin çiçeklerinin balını kim çıkarıp topluyor?
Biz olmazsak senin çiçeklerinden hiç bal alınmazdı.
Kuşlar ise şöyle konuşmuşlar:
Bizim neşeli sesimiz şarkımız olmazsa sesin için sıkılırdı, seni biz eğlendiriyoruz.
Böylece kiraz ağacı konuklarının da kendisine bir şey verdiğini öğrenmiş, bir daha da bu konuklara hiç karışmamış.
Onlar da ağacı hiç yalnız bırakmamışlar.
Onu eğlendirmişler, zararlı böceklerden korumuşlar, toprağını temiz tutmuşlar.
در یک باغچهای یک درخت گیلاس بود.
درخت اول گلهای سفید و بعد از آن گیلاسهای قرمز رنگ داشت.
در درخت گیلاس به روی مهمانان باز بود.
او هیچوقت تنها نبود.
در طبقه زیرین درخت گیلاس موش خرماها و کرمها سکونت داشتند.
در تنه درخت مورچهها و حشرهها بودند.
مهمانان طبقه بالا زنبورهایی که برای گلها میآمدند و پرندههایی که روی شاخهها مینشستند بودند.
یک روز درخت گیلاس رو کرد به این مهمانانی که خانهاش را پر کرده بودند اینطور گفت:
ای مهمانان، بگویید ببینم چقدر دیگر در خانهام میخواهید مهمان باشید؟
تمام روز درخانهام راحت نشستهاید.
به من چی اجاره میدهید؟
از مهمانان موش خرما و کرم فورا شروع به صحبت کردند.
میدانی؟ ما سعی میکنیم برای تو مفید باشیم.
خاکی که در آن ریشه دواندهای را شبانه روز شخم میزنیم.
به این صورت تو ریشههایت را به راحتی به اعماق میبری، بزرگ میشوی.
مورچههای طبقه بالا اینطور گفتند:
کی عسلهای گلهای تو را در میآورد و جمع میکند؟
اگر ما نباشیم اصلا نمیشود از گلهای تو عسل گرفت.
پرندهها اینطور گفتند:
اگر صدا و آهنگهای بانشاط ما نباشد تو کسل میشوی، ما تو را سرگرم میکنیم.
به اینصورت درخت گیلاس فهمید که مهمانانش هم به او چیزی میدهند، دیگر هم کاری به کار مهمانانش نداشت.
آنها هم هرگز درخت را تنها نگذاشتند.
او را سرگرم کردند، از حشرات مضر در امان نگه میداشتند، خاکش را تمیز نگه داشتند.