Gürültücü çocuk
Gürültücü çocuğu hiç kimse sevmezdi.
Çünkü o kadar gürültü yapardı ki yer yerinden oynardı.
Hele yürürken çıkardığı sesler dayanılacak gibi değildi.
O sokağa çıktığı zaman herkes evine koşar kapıyı pencereyi sıkı sıkı örterdi.
Bir gün annesi gürültücü çocuğu ekmek almaya gönderdi.
Gürültücü doğru fırına gidip bağırdı:
"Bir tane ekmek istiyorum."
Öyle bağırdı ki arabasında uyumakta olan minik bebek ağlamaya başladı.
Bebeğin annesi gürültücüye dönerek "Ne düşüncesiz çocuksun, biraz yavaş konuşamaz mısın sen?" diye söylendi.
Ama bizim gürültücü çocuk hiç akıllanmadı.
Eve dönerken başladı gülmeye.
Kahlahaları her yeri çınlatıyordu.
Pencereden genç bir hanım başını uzatıp gürültücüye seslendi:
"Neden bu kadar hızlı gülüyorsun?
Çocuğum hasta ve başı çok ağrıyor.
Sesin onu rahatsız etti.
Haydi git buradan."
Gürültücü çocuk daha da çok gülmeye gümbür gümbür sesler çıkarmaya başladı.
Artık ona bir ders vermenin zamanı gelmişti.
Bütün mahalle halkı toplanıp konuştular.
Ertesi gün gürültücü çocuk ekmek almak için fırına girdi.
Her zaman ki gibi bağırmaya başladı.
"Bir tane ekmek istiyorum."
Ama fırıncı hiç oralı olmadı.
Duymamış gibi davrandı.
Gürültücü çocuk daha da bağırdı:
"Bir tane ekmek isityorum."
Fırıncı yine ses çıkarmadı.
Gürültücü çocuk çaresiz fırından çıktı.
Yürürken çakır çakur sesler çıkarıyor ıslık çıkarıyordu.
Evin önünden geçerken biri pencereyi açtı ve gürültücü çocuğun başına bir kova soğuk su döktü.
Gürültücü titremekten hiç ses çıkaramaz oldu.
Sonra doğruca evine gidip olanları düşündü.
Çevresine ne kadar saygısızca davrandığını anladı.
O gün bugündür gürültücü çocuk bir daha hiç gürültü yapmadı.
بچه پر سروصدا را هیچکس دوست نداشت.
چون آنقدر سر و صدا میکرد که انگار زلزله میآمد.
بخصوص صداهایی که موقع راه رفتن در میآورد قابل تحمل نبود.
وقتی او بیرون میآمد همه به خانههایشان میدویدند و در و پنجره را محکم میپوشاندند.
یک روز مادرش بچه پر سر و صدا را برای نان خریدن بیرون فرستاد.
(بچه) پر سر و صدا مستقیما رفت نانوایی و داد زد:
"یک نان میخواهم."
آن چنان داد زد که نوزادی که در کالسکهاش خوابیده بود شروع به گریه کردن کرد.
مادر بچه به سمت پر سر و صدا برگشت و گفت "چه بچه بیفکری هستی، نمیتوانی کمی آرامتر صحبت کنی؟"
ولی پسر پر سر و صدای ما اصلا عاقل نشد.
وقتی به خانه برمیگشت شروع به خندیدن کرد.
قهقهههایش همه جا را به لرزه در میآورد.
یک خانم جوانی از پنجره سرش را بیرون آورد و به پر سر و صدا گفت:
"چرا اینقدر تند میخندی؟
بچهام مریض است و سرش درد میکند.
صدایت او را اذیت کرد.
یالا برو از اینجا."
بچه پر سر و صدا شروع به بیشتر خندیدن و گروم گروم سر و صدا در آوردن کرد.
دیگر وقتش رسیده بود که به او یک درسی بدهند. (او را ادب کنند)
تمام اهل محل جمع شدند و صحبت کردند.
روز بعد بچه پر سر و صدا برای نان خریدن به نانوایی رفت.
مثل همیشه شروع به داد زدن کرد.
"یک عدد نان میخواهم."
ولی نانوا اصلا به او محل نگذاشت.
جوری رفتار کرد که انگار نشنیده است.
بچه پر سر و صدا بیشتر داد زد:
"یک عدد نان میخواهم."
نانوا باز هم صدایی درنیاورد.
بچه پر سر و صدا ناچار از نانوایی بیرون آمد.
موقع راه رفتن سر و صدا میکرد و سوت میزد.
وقتی از جلوی خانهای رد میشد یک نفر پنجره را باز کرد و روی سر بچه پر سر و صدا یک سطل آب سرد ریخت.
(بچه) پر سر و صدا جوری میلرزید که نمیتوانست صدایی دربیاورد.
سپس مستقیم به خانهاش رفت و به اتفاقاتی که افتاده بود فکر کرد.
فهمید که چقدر نسبت به اطرافش بیاحترامی کرده است.
از آن روز تا حالا بچه پر سر و صدا اصلا سر و صدا نکرد.